Hits: 268
Hobi fotoğrafçıları genellikle „birinci lige“ yükselmekten başka bir şey istemezler. Amatörlerin profesyonel olma özleminin ülkemizde uzun bir geleneği vardır. Bu özlem fotoğraf endüstrisi tarafından pazarlama ve satışları artırmak için oldukça kuvvetli bir şekilde desteklenmektedir. Profesyonel fotoğrafçı statüsü ulaşmak gerçekten değerli mi? Fotoğrafçılığı kendinize olumlu şeyler katacak bir uğraşı olarak görmeye ne dersiniz?
Kar amacı gütmeyen fotoğrafçılık
İkilem, fotoğrafçılığın amatör fotoğrafçıların zihninde bir sanatın icraatı olarak sıkıca yer etmiş olmasıdır. Fotoğraf çekmek genellikle sadece bir hobi olarak anlaşılmıyor! Bir şey size huzur ve mutluluk veriyorsa bundan daha fazla zevk almak için bir hobi yapılır. Hobiler genellikle çok fazla paraya ve zamana mal olur. Ancak temelinde harcadıklarınızın fazlasıyla size geri dönme fikrini tetiklemez.
Bazıları fotoğraf ekipmanı alırken bir “yatırım getirisi” olduğunu düşünüyorlar. Bu ekipmanla az ya da çok bir şey kazanırlarsa, örneğin yeni bir lens veya sağlam ve hafif bir tripod satın almayı planlar veya hayal ederler. Halbuki, bir çim biçme makinesi satın alırken hiç kimse civardaki bir futbol sahasının çimlerini biçmeyi aklından geçirmez. Bunun gibi saat veya pul kolleksiyonu yaparsanız bir dükkan veya müzayede evi açmak istemezsiniz.
„Ne var ki bunda? Bunu ben de yapabilirim!“
Amatör fotoğrafçılar için, profesyonelliğe sarılmak her zaman bir çıkmaz olmuştur. Ticari, moda ya da mimari bir fotoğrafçı kadar iyi olmaya çalışıyorlar. Amatör fotoğrafçılar motifi herhangi bir koşuldan bağımsız olarak belirler ve çekimlerini yaparlar. Oysa profesyonel bir fotoğrafçı türlü çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalır ve bunlarla mücadele etmek zorundadır. Örneğin: Zaman baskısı, bütçe tartışmaları ve müşteri talepleri vesaire.
Tek bir ürünle ilgili başarı hikayeleri, amatörün gittikçe artan fotoğraf işinde yer edinme yanılgısını teşvik ediyor. Ve reklam, moda ya da düğün fotoğrafçılığını taklit ederek, amatör bir profesyonel olmaya devam ediyor. Kısıtlı özgürlüklerle mücadele ederek bir profesyonel fotoğrafçı olmak hoş ve istikrarlı bir durum olmasa gerek, değil mi?
Peki sonunda ne oluyor: Hobi fotoğrafçısı ticari fotoğraf işlerini ücretsiz yapıyor. Çoğu zaman kötü niyetle olmasa da profesyonel fotoğrafçıların işlerini ellerinden alıyor, piyasayı ve fiyatları alt üst ediyor. Bence kazançları iyi olanlar veya emekliler hiçbir şekilde ticari resim çekmemelidir!
Amatör bir profesyonel
Örneğin, bir düğünde fotoğraf çekmeniz istenirse, bunun gerçekten de gurur verici olup olmadığını bir iki kez düşünün. Gerçekçi olun: Düğün sahibi aslında fotoğrafçının ücretinden tasarruf etmek istiyor ve profesyonel fotoğrafçılığın değerini takdir edemiyor. Misafir olmak istiyorsun ancak herkes eğleniyorken sen çalışmak durumunda kalıyorsun. Gelin ve damat düğün pastasını annelerinin yapmasını mı istiyorlar?
Ticari amaç gütmeden motiflerin fotoğrafını çekmek hayatınızı daha da zenginleştirebilir. Kendinizi mesleğe yönlendirmek ve ticari fotoğrafçılığın yeni teknik inceliklerini uygulamalara atıfta bulmadan öğrenmek yerine, serbest çalışan fotoğrafçıların çalışma yöntemine yönelerek yeteneklerinizi daha rahat geliştirebilirsiniz. Ve yapmak istediklerinize uygun teknik becerilerin öğrenilmesini tavsiye ediyorum. Bu, amatör bir projede çıtanın yeterince yüksek olmadığı anlamına gelmez. Ancak, tabiri caizse, amatör alandaki normal yükseklikteki gibi.
Neticede bir sanatçı olabilmek için değil, sanatı kendinize zevk edindiğiniz için fotoğraf çekin. Çektiğiniz fotoğrafları paylaştığınızda başkalarının da hoşuna gidiyorsa ne mutlu size.
Bu anlamda hepinize bol ışıklı günler diliyorum.